29 Ağustos 2012 Çarşamba

Ders 1 : Ona onsuz da yaşayabileceğini göster

  Kız veya erkek bu ikisi için de geçerli bence. Birine onun olduğunu hissettirdiğin zaman hemen bir rahatlama başlar. Üstelik peşinizden çok koşmuşsa. Tabi başlarda zor olanı elde ettiği için sizi bir el üstünde tutar. Sevgi pıtırcığı yapar. Bu kadar ilgiye de kimse hayır diyemez. Sizi çok seviyormuş gibi görünmesi çok çekicidir. Yine başlarda sizin de onun sevgisine karşılık olarak onu çok sevdiğinizi belli etmeniz bir sorun teşkil etmez. Cicim aylarındaki sevimli çiftler gibi aşk böcüğü olursunuz. Peki ya sonra? :D Bunun hep böyle gideceğini düşünmek kurulan en güzel hayaldir. Ve hayalini kuranlar bunun hayatlarındaki en büyük yanılgı olduğunu da anlayacaklar. Bir süre sonra sizi elde etmeye çalışan taraf bunu çoktan yapmış olduğunu düşünecek. Ki zaten öyle de olmuş olacak :D aslında bu anlattıklarım tamamen kızları ilgilendiriyor da olabilir. Çünkü daha çok çok çok erkekler kazandığını anladığı an yavaş yavaş tüketiyor duygularını. Tüketmese bile artık hissettirmemeye başlıyor. -Nasıl olsa o kız benim artık- gibi saçma bir düşünce. Sonraki olacak olanlarda erkekler ne yaparsa yapsın kızlar sineye çekmeye başlar. -Onsuz yaşayamam- gibi saçma bir düşünce. Saçmalık derecelerini sorgulamamız bir şey ifade etmiyor ama. Sonuç olarak gerçekler. Başlarda yaptığınız o güzel karşılanan sürprizler için bu dönemde verilen tepki  ' icat çıkarma ' olur. İnanın git gide kötüleşen bu durum çok üzücü. Sevse böyle yapmaz diyesim geliyor ama sevip sevmediğini de anlamak mümkün değil. Ama daha az sevdiği kesin. Çünkü hep daha çok seven kaybeder. Bu konuyla ilgili yorumlarınızı mutlaka bekliyorumm

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Yalnızlık Çıkıp Gelir

Etrafınız da ne kadar insan olursa olsun - anneniz, babanız, sevgiliniz, dostlarınız...-
kim olursa olsun öyle bir zaman gelir ki sevmediğiniz yalnızlık burnunuzun dibinde biter.
İçiniz konuşur. Anlatabileceğiniz kimse yoktur.
Boğazınız düğümlendi mi anlarsınız.
O an tek ihtiyacınız olan sizi saran sarmalayan bir çift koldur ama yoktur.
Sarıldığınız bir yastık olduğunda anlarsınız.
Yahut süzülen bir damlada gizlidir yalnızlık gerçeği.
Sıra gözlerinize geldiğinde anlarsınız.
En korkacağınız soru olsun  ' neden? '.
'Neden?' leriniz çoğaldığında anlarsınız.
Senin için çok önemli olan bir şeyin başkası için çok anlamsız olduğu olur.
Planlarını, hayallerini bozduklarında anlarsın.
Anlarsın da bir şey yapabilir misin ? Bu böyle.

Bazen her şey tam dediğin de bile senin yanlış gördüğün o tamlığı  yok yapmak için gelir yalnızlık.

Misafir edilemeyecek kadar kötü olduğu içindir habersiz çıkıp gelmesi.

Bir daha kendine rastlamadığında anlarsın.

26 Ağustos 2012 Pazar

Biliyorum, Gitmem Gerekiyor

Yine kim geri döndü de ayak bağı oldum ben? Sadece beni sev istedim. Başka hiç bir beklentim yoktu senden. Sevmek bazıları için o kadar zor ki. Oysa ben nasıl kolay sevmiştim seni. Başlangıç gibi bitişi de kolay olsaydı keşke. Haklıyken bile haksız oldum senin için. Şimdi de yaptığın her şey git diye haykırırken bile gidemiyorum senden. Her şeyi yapsaydın da yalanlar üzerine otutturmasaydın bizi. Seni hiç bırakmam dedin ya ayrılık kapımızı çaldığında da bırakmasaydın keşke. Senden uzaklaşırken keşkelere yaklaşıyorum. Keşkeler bana faydasız... Sevmek gibi gitmek de mi zor geldi? Ben sevdim de giderim de sevgili. Daha fazla kırmana gerek yok. Anladım ben gitmem gerektiğini. Baştan hataydı, başlarken bitecekti. Tüm bunları unuta unuta sevdim seni. Hala keşke başlamasaydım demiyorum keşke bitmesi gerekmeseydi diyorum.

Keşkeler... Keşkeler başucu komidinim oldular benim.
Düşmek üzereyim dizdiğim hayallerin tepesinden. Artık uykular da tutmuyor beni.
Bu son gelişimdi. Sana bir daha dayanamam demiştim. Şimdi de son gitmemi yapıyorum.

Sana ömür boyu susuyorum.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Hobilerim arasında her gün güneş batarken fotoğraf çekmek var

Başlık çok uzun oldu farkındayım :D acayip fotoğraf delisi bir insan olarak her akşam üstü fotoğraf makinesiyle balkona çıkıyorum. Balkonumuzdan güneşin batışını izleyebilmem çokoş bence. Her ne kadar profesyonel fotoğraf makinem olmasa da bu fotoğraf çekme aşkımı hiç mi hiç azaltmıyor. O kadar çok fotoğraf çekiyorum ki artık bunları bilgisayara flashlara hard disklere sığdıramaz oldum ama bu durumdan çok memnunum :D bilgisayarım da hangi klasörü açsam nereye tıklasam bir fotoğraf seliyle karşılaşıyorum. Çoğu insan beni anlamıyor. Beni tek anlayan fotoğraf makinem sanırım :D dışarı çıkarken yanıma ilk veya sadece aldığım şey cüzdanım ve fotoğraf makinem. Bir fotoğrafçıyla mı evlensem diye düşünmeden edemiyorum. 4. fotoğrafta daha belli olan tepe eshabı kehf. Çoğunuz 7 uyurlar mağarasını duymuşsunuzdur. işte o mağara orada. Bilmeyenleriniz varsa bu hikayeyi hemen araştırın derim. Yolunuz Tarsusa düşerse de uğramadan geçmeyin :D








19 Ağustos 2012 Pazar

Kaybetme

Kaybetme korkusu ne kadar saçmalattırır insana. Kaybetmiceksen bile kaybedecek duruma getirir bazen. Korktuğun başına gelir. Aşıkken uçup giden mantığının birazı da korkarken gider. Duygularına esir düştüğündeyse ne yapacağını kimse bilemez. İnsan istemeden bir sürü şey yapabilir. Ancak kaybetmekle yüz yüze geldiğinde dank eder kafasına. Kimi zaman her şey için geç olabilir. Ama şanslıysan ve hala zamanın varsa elinden geleni yap. Bazıları kaybetmemen gerekecek kadar değerli. Hepinize iyi bayramlar :D



18 Ağustos 2012 Cumartesi

Beni Susturmanı Hak Etmedim


Genç kız tüm saflığıyla duygularını döktü çocuğa. Onun da kendisini sevdiğine inanmıştı. Çünkü böyle olmasını çok istiyordu. Ters bir cevap aldı ama devam etti anlatmaya. Sus dendi bu sefer. Anlatabilmek susmaktan geçer bazen diye düşündü ve sustu. Saatler sonra çocuk yine kızın dualarındaydı. Kız hıçkıra hıçkıra istedi onu. Hayatı onla görmek istiyordu. Dayanamadı yine konuştu. En iyi dileklerini, kalbini yazdı kâğıtlara. Yolladı ona. Çocuk kızın anlayamadığı bir tavırla sana sus dedim dedi.  Evet demişti ama kızın aşkı içine sığdıramadığı kadar büyüktü. Şimdi ise bir yandan gözleri doluyor bir yandan duygularını geri içine atmaya çalışıyordu. Kızamıyordu ona. O sus dediği için tekrar sustu. Ama bu sefer konuşmazdı. Hiç konuşmazdı. Çocuk acaba ne yaptığının farkında mıydı? Bilerek isteyerek mi söylemişti bunu? Kızın tanıdığı değildi o. Bu denli kıramazdı onu. Sevgi dolu, iyi niyet dolu, yaşam dolu bir kızın hüngür hüngür ağlamasıydı hayat. Hayat ne kadar acımasız derken anladı ki insanlardı acımasız olan. Birileri onun iyiliğine sürekli kötülük katmaya çalıştı. Bir kelime içinde bin haykırış dışında bin sessizlik etti. Kararlıydı konuşmamaya. Günden güne kendine de susuyordu.  Hiçbir şeyi yokken her şeyini kaybetmişti sanki. Amaçları, çabaları, başarıları, dilekleri en önemlisi de kahkahaları terk etti onu. Hiç biri onu bu hale terk eden kadar üzmedi. Kamburlarının altında ezildi kız. Sensiz yaşayamam cümlesi belki çok bencilceydi ama haklıydı. Yaşayamadı. Duygularını ancak koca bir denize sığdırabildi.

5 Ağustos 2012 Pazar

Hımm Diyenle Olmaz


Bugünkü konumuz da kendisine uzun uzun anlatılan şeyden sonra hımm cevabını veren içi boş düdüklü tencere kafalı hödük. Ya bari nezaketen birkaç cümle kur, bir ilgileniyormuş gibi yap. Konuşmayı öğretememişler böylelerine. Beklentileri tavan yapmış. Hep karşı taraf anlatsın, karşı taraf götünü yırtsın konuşma uzasın diye, karşı taraf mesaj atsın… Böyle biriyle beraber olacaksanız yalnızlık binlerce kat daha iyi söyliyim. Başınıza bir sürü dert alırsınız. İşlerine gelince seviyorum her şeyimsin canımsın derler, gönlünüzü feth edip topu size atarlar. Siz de bu çocuk beni seviyor şöyle baş üstünde tutayım, her sabah benim günaydınımla uyansın, görüşelim edelim dersiniz ama karşı taraf konuşmaktan acizdir. Ama hala konuşmak ister. Telefon açar, siz konuşursunuz konuşursunuz tabi makineli tüfek olmadığınız için bir yere kadar yani. Sonra başlasın eeeler. Ee anlatsana eee konuşsana eee uydur bir şeyler. Alfabe götüne girsin emi. Soytarıya dönersiniz bir şeyler bulayım da konuşalım diye. Saçmalamanın dorularına çıkarsınız. Dengeniz alt üst olur. Hele konu bul diyenle hiç olmaz. Ya ben de insanım. Bir tane doğru düzgün insan denk gelmez mi bana yaaa. Kaderin böylesine yazıklar olsun batsın bu dünya.