1 Temmuz 2012 Pazar

Toplu Taşıma Araçları Vol 1



1 2 3 başla. Koş koş koş koş koş hadi kızım hadi kızım kop da gel sıyrıl da gel yardır kızım… sanırsın ki hipodromdayım.
Kalp atışlarım hırs yapıp sahildeki kum tanelerini geçmeye yeltenince ben de artık hipodromu burada kesmem gerektiğini düşündüm. Bir de koşarkenki halim var tabi. Öyle kötü öyle bakılmaz öyle yer sallandı lan dedirttirecek. At gibi olsam ne ala. Ben bildiğin çuvalın ayaklanmış hali.
Koşma yeteneğimi zirvede bırakıp görevlinin ne vardı bu kadar koşacak bakışları altında 1 bilet hehhehehhe lütfen hehehhe diyebiliyorum.  O kadar koşmamın ardından köpek gibi soluduğumun da üstüne çiziyorum. Yok, lan altını çizeyim. Ve tekrar yetişmem gerek inadıyla maratonu başlatıyorum. Tren göründüüüüüüüüü.  Issız bir okyanusa düşsem karar göründü deseler bu kadar sevinmezdim açıkçası. Trenin yanına geldiğimde başardım ulaştım kazandım havalarındayken trendeki insanlarla arama şak diye kapanan bir kapı giriyor.  Saniyelerin değerini bilin ben size söyleyeyim. Kendimi birden küçük emrahiye yapıyorum. Ne olur açın kapıyı. Benim hiç trene binmem olmadı. Amca amca size baba diyebilir miyim? Ellerim kapı camını açsanıza lan şiddetiyle tıktıklarken maalesef kaybettik diyorlar. Şimdi de bir hastane koridorundaymış gibi annneeeeeeeeeeeeeeeeee diye ağlıyorum. Derken trenin hareketiyle elim de kapıya yetişmez oluyor.
Daha yeni banyo yapmıştım. Boşuna mı terledim ben? Boşuna mı çevre kirliliği yaptım? Ettiğim küfürler o kadar hat safhaya gelmiş olacak ki tren birden duruyor. Acil alarm. İstop ettiler. Telsiz sesleri duyuluyor. Makinistin treni tekrar kaldırmaya çalışıyorum diyişi kulaklarımda. Bendeniz ne yapıyor peki? :D fırsattan istifade kapıyı açtırıp trene atlıyorum. Kaçın kurasıyım olum ben :D ooo nasıl da bindim amaa. Mutluluk mutluluk mutluluk… bir de inşallah ter kokmuyorumdur…

2 yorum: