2 Temmuz 2012 Pazartesi

Boşluk




İnsanlar benim hep güleceğimi düşünür olmuşlar. Öyle bir çiviyle çakmıştım ki ağzımı kulaklarıma beni görmelerine hiç izin vermemişim aslında. Şimdi kendime mi kızmalıyım onlara mı bilmiyorum. Ne zaman gülmesem sorgulamalarından nefret ediyorum. Ben de insanım. Ben de durulurum. Ben de üzülürüm. Hayattan hep mutlu olmayı beklemiyorum. Ben sadece yaşadığımı hissetmek istiyorum. Çok mutlu veya çok üzgün… sıkıldım yok bir şeyim demekten. Bu hayata ayak uydurmak zor. Değişmemek zor. Amacım kendimi kaybetmemek ve nasıl tutunduysam kendime dışarıdan hiç belli olmuyorum. Kapılarını kapatmak bu olsa gerek. Ben kapatmakla da kalmamışım meğer kaç kilit vurmuşum. Bir şeyim yok cümlesi nasıl da beni anlatıyor. Evet, bir şeyim yok. Hiçbir şeyim yok. Yalnızlığı dibine kadar hissediyorum şu sıralar. Bir boşluğu hissetmek benimkisi. Kendimi bıraksam düşerim. Ve bir başkasından duyduğum hiç bir şey için uğraşmıyorsun sözü delip geçiyor bedenimi. uğraşmak... bilse içimde ne fırtınalar çıkartıp dinmesi için canımı dişime taktığımı...ama bilmezler. insanlar senin ne hissettiğini anlamazlar. anlıyorum seni demeleri ne kadar da saçma. kimse kimseyi anlamıyor işte. kimseye anlatamıyorum işte. bu yüzden belki de çoktan düştüm boşluğa. 

ben sadece yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak istiyorum. anlıyorum demelerine gerek yok. ben senin yanındayım desinler yeter.

2 yorum: